“Türkiye’deki ana 30 kült dizisi ve 400 kolu var. Sadece İstanbul’da 448 tekkeye açık devam edin. İstanbul’un çoğu, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkari, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Var Gaziantep ve Şanlıurfa’da 800’den fazla aktif medrese var. Üstelik büyük şehirlerde kaç apartman medresesinin faaliyette olduğu bilinmemektedir. ”
” Mezhep ve cemaatlerin kapatılması gerektiğini söylemek en kolay ama kanun ” Kapanış Tekkesi ve Konakları “halen yürürlükte olduğu için zaten kapalıdır. Gereklidir. Türkiye’de pek çok konuda olduğu gibi uygulamada da sorun var. Devleti görmezden gelerek, çoğu vakıf ve dernekler çatısı altındaydı. Ayrıca şeyh mülakatı ileri gelenlerle görüşmeler de veriyor. İlk uygulama sorunları için hukukun düzeltilmesi gerekiyor.
Tarikat çalışması Bir yıl boyunca hazırlık ve soruşturma yaptıklarını belirten Balcı, mezhep yurtlarında kalan öğrenciler ve aileleri ile de görüştük. dedi:
oğlum grad ually eğitimden çekildi. Bazı bölgelerde okullar kapatıldı. Yoksulluk ve mülkiyet eksikliği nedeniyle aileler çocuklarını dini tarikatlara teslim etti. Bu çocukların yarın nasıl kullanılacağı belli değil.
Esergül Balcı, çalışma hakkında Cumhuriyet’ten İpek Özbey’e önemli açıklamalarda bulundu.
Özbey’in mezheplerle ilgili soruları ve Prof. Balcı’nın cevaplarının öne çıkan kısımları şöyle:Mezhepler ve cemaatler özellikle devletin yetersiz kaldığı alanlarda ortaya çıkıyor. Doğa boşluğu ortadan kaldırmaz, hemen başkaları tarafından doldurulur. Devlet ortaya çıkan boşluğu doldurmalıdır. Eğitim politikaları gözden kaçmaktan kurtarılmalı ve herkese eğitim, yurt ve burs hakkı verilmeli; Laik, çağdaş, bilimsel, sorgulayan, özgür düşünen insanlar yetiştirilmelidir. Kısaca anayasamızın 42. maddesi ile 1973 tarihli 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu gerçek anlamda uygulanmalıdır. Elbette her şeyden önce din-siyaset-eğitim ilişkisine son verilmelidir. ”
” Eğitimin çoğu Arapça ve Kürtçe’dir. Eğitim, tavizsiz itaat ve metafizik bir fanteziyle öğretilir. Bu eğitimde hiçbir bilimsel ve rasyonel unsurun yeri yoktur. Hiçbir şey sorgulanamaz. Peygamberlik mucizelerine sahip olduklarını iddia ediyorlar. Bu durum, sohbetlerde çocukların izlemesi söylendiği veya izletildiği propagandasıyla pekiştirilir. Dinimiz, gerçekleriyle ilgisi olmayan bir eğitimdir. ”
” Ayrıca sonuçlar karşısında şaşkına döndük. İstanbul’daki mezhep ve şubelerinin binlerce çocuğa Kuran kursu adı altında eğitim verdiğini belirledik. Bu çocukların bazıları okul çağında bile değildi. Kırsal kesimdeki durum aslında daha kötü.
“Araştırmamıza göre Türkiye’de bir milyon çocuk kültünün elinde olduğu sonucuna varıldı. Bunların çoğu yoksul ailelerden geliyor. Çaresizler. Özellikle büyük şehirlerde gecekondu mahallelerinde yaşayan, kırsal, dindar ve ailelerin çocukları. çocuklarını geleneksel değerlerle koruyabileceğine inanıyor. ”
Bu durum terör kadar ciddi bir ulusal güvenlik sorunudur. Mahkeme kayıtlarından IŞİD’e katılanların çoğunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan olduğunu biliyoruz. ”
Röportajın tamamını burada bulabilirsiniz …
” Öncelik ekonomidir. Kalabalık aileyi zar zor besleyen anne-babalar çocuklarını mezhebe verdiklerinde boğazı kısılıyor. Sonra “Oğlum-kızım metropolde yakalandı, kötü bir yola düştü, dinine iman etti” diye düşünenler var. Ayrıca mahallelerindeki hemşerilerin yönü de var. Bu insanlar şehre tutunamama hüsranını ve ekonomik yetersizliklerinin sıkıntısını “en azından çocuklarımız ücretsiz eğitim alıyor” düşüncesiyle hafifletiyor. Bu durum bir bakıma “çaresizliğe çare” haline geldi. “