Kahramanmaraş'ta yaşanan deprem felaketinde yıkılan ve 69 kişinin hayatını kaybettiği Hacı Ömer Apartmanı davasında önemli bir gelişme yaşandı. Cumhuriyet savcısı, dört sanığın "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Bu talep, depremde yakınlarını kaybeden aileler ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Hacı Ömer Apartmanı Faciası ve Dava Süreci
Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde bulunan Hacı Ömer Apartmanı, 6 Şubat depremlerinde yerle bir oldu. Binanın enkazında 69 kişi hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralandı. Olayın ardından Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, apartmanı yapan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri hakkında soruşturma başlattı. Yürütülen soruşturma sonucunda Tevfik Tepebaşı, Atilla Öz, Çetin Kurt, İsmet Koyuncular ve Süleyman Kemal Duyar hakkında dava açıldı.
Davanın seyrinde önemli bir rol oynayan bilirkişi raporu, Dokuz Eylül Üniversitesi'nden akademisyenler tarafından hazırlandı. Raporda, binanın projelerinin 1975 Deprem Yönetmeliği'ne tabi olduğu belirtilerek, imalat hataları ve denetim eksikliklerinin olmaması durumunda binada ağır hasar oluşsa dahi ani göçme yaşanmayacağı ifade edildi. Ayrıca, beton kalitesinin düşüklüğü ve taşıyıcı sistemdeki hatalara da dikkat çekildi.
- Beton kalitesinin kötü olması
- Deniz taşı çakılı kullanılması
- Taşıyıcı sistemde hatalı etriye uygulamaları
Davanın dördüncü duruşmasında savcı, sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti. Sanıklar ve avukatları, savunmalarını hazırlamak için süre istedi. Mahkeme heyeti, davayı 22 Nisan'a erteledi.
Sanıkların Ebrar Sitesi Davalarındaki Rolü
Davanın sanıklarından Tevfik Tepebaşı ve Atilla Öz'ün, daha önce Ebrar Sitesi'ndeki blokların yıkılmasıyla ilgili davalarda da yargılandığı ve hüküm giydiği ortaya çıktı. Tepebaşı ve Öz, Ebrar Sitesi H Blok davasında 14 yıl 5 ay 10'ar gün, B Blok davasında ise 18 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu durum, kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu.
Bu acı olayda hayatını kaybedenlerin yakınları adalet arayışını sürdürürken, davanın 22 Nisan'daki duruşması büyük bir merakla bekleniyor. Depremde yaşanan can kayıplarının sorumlularının en ağır şekilde cezalandırılması, toplumun adalet duygusunun tatmin edilmesi açısından büyük önem taşıyor.