İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik acımasız saldırıları devam ediyor. 7 Ekim 2023'ten bu yana süren ve uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere yol açan saldırılarda, son 24 saatte 136 Filistinli daha hayatını kaybetti. Bu acı kayıpla birlikte, saldırıların başından beri yaşamını yitirenlerin sayısı 53 bin 475'e yükseldi. Bölgedeki insani kriz her geçen gün derinleşirken, uluslararası toplumun sessizliği ise tepki çekiyor.

Gazze'de Yaşanan İnsani Dram

Gazze'de yaşananlar, sadece bir savaş değil, aynı zamanda büyük bir insani dramı da beraberinde getiriyor. Yıkılan evler, kullanılamaz hale gelen hastaneler ve temel ihtiyaçlara erişimde yaşanan zorluklar, bölge halkının yaşam koşullarını dayanılmaz hale getiriyor. Özellikle çocuklar ve kadınlar, bu durumdan en çok etkilenen kesimlerin başında geliyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, bölgeye acil insani yardım ulaştırılması çağrısında bulunurken, İsrail'in engellemeleri ise yardımların ulaşmasını zorlaştırıyor.

Gazze'deki durumun vahametini anlamak için bazı çarpıcı verilere göz atmak yeterli olacaktır:

• Hastanelerin büyük bir bölümü hizmet dışı kaldı.
• Temiz su kaynaklarına erişim ciddi şekilde kısıtlandı.
• Gıda yetersizliği nedeniyle açlık tehlikesi baş gösterdi.
• Binlerce insan evsiz kaldı ve barınma imkanı bulmakta zorlanıyor.

Bu veriler, Gazze'de yaşananların sadece bir savaş olmadığını, aynı zamanda büyük bir insani felaket olduğunu da gözler önüne seriyor.

Uluslararası Toplumun Tepkisi

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, uluslararası toplumda farklı tepkilere yol açıyor. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, İsrail'i sivillere yönelik saldırıları durdurmaya ve uluslararası hukuka uymaya çağırırken, bazı ülkeler ise İsrail'e koşulsuz destek vermeye devam ediyor. Bu durum, sorunun çözümü önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) etkisizliği, uluslararası toplumun eleştirilerinin odağında yer alıyor. BMGK'nın kalıcı bir ateşkes sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması için gerekli adımları atmaması, Gazze'deki durumun daha da kötüleşmesine neden oluyor.

Uluslararası hukuk uzmanları, İsrail'in Gazze'de işlediği suçların savaş suçu kapsamına girdiğini belirtirken, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) bu konuda soruşturma başlatması gerektiğini savunuyorlar. Ancak, UCM'nin İsrail hakkında soruşturma başlatma konusunda çekimser davranması, uluslararası adaletin sorgulanmasına yol açıyor.

Gazze'de yaşanan bu insanlık dramı, tüm dünyanın gözü önünde yaşanıyor. Uluslararası toplumun daha fazla sessiz kalmaması ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için somut adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, Gazze'deki acılar dinmeyecek ve yeni kayıplar yaşanmaya devam edecektir.