İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde yaşanan olaylar, akademik çevrelerde büyük yankı uyandırdı. İddialara göre, üniversite yönetimi siyasi saiklerle hareket ederek bazı kişilerin lisans diplomalarını iptal etti. Bu durum, uluslararası akreditasyon kuruluşu AACSB'ye yapılan resmi bir bildiri ile gündeme taşındı. Bildiride, üniversitenin akademik özgürlükleri ihlal ettiği ve uluslararası akreditasyon ilkeleriyle çeliştiği belirtiliyor. Peki, bu iddiaların ardında yatan gerçekler neler ve AACSB bu duruma nasıl bir yanıt verecek?
Diploma İptalleri ve İstifa İddiaları
Olaylar, İstanbul Üniversitesi'nin 18 Mart 2025 tarihinde aldığı ve aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 28 kişinin lisans diplomalarını iptal etme kararıyla başladı. Bildiride, bu kararın İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi tarafından değil, doğrudan üniversite yönetimi tarafından alındığı belirtiliyor. Daha da çarpıcı olanı, fakülte dekanının bu konuda maruz kaldığı baskılar nedeniyle istifa ettiği iddiası. Bildiri sahipleri, güvenlik gerekçesiyle kimliklerinin gizli tutulmasını talep ederken, "Bu durum, akademik liyakatten uzaklaşan, siyasi saiklerle alınmış bir kararın ürünüdür," ifadelerini kullandı.
Lisans diploması iptal edilenler arasında, Sorbonne Üniversitesi (Fransa) doktora mezunu ve Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay Saybaşılı da bulunuyor. Bu iptal kararı, akademisyenin mesleki geleceğini riske atmakta ve Türkiye’deki akademik derecelerin uluslararası güvenilirliğini zedelemektedir.
AACSB'nin Rolü ve Beklentiler
AACSB'nin akreditasyon standartları, akademik özgürlük, kurumsal bütünlük ve bağımsız yönetişim ilkelerine dayanmaktadır. Bildiri, İstanbul Üniversitesi’nin bu ilkelere aykırı davrandığını ve siyasi baskılarla kararlar alındığını öne sürüyor. Fakülte dekanının baskı sonucu istifa etmesi bu kaygıyı destekleyen bir başka örnek olarak sunuluyor.
Diploma iptallerinin seçici şekilde yapılması ve zamanlaması, özellikle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre cumhurbaşkanlığı adaylığı için üniversite mezuniyet şartının bulunması nedeniyle, bu uygulamanın siyasi sonuçlar doğurabileceği endişesini güçlendiriyor. Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali, ileride aday olmasını engelleyebilir. Bu durum yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmamakta; diploma iptal edilen birçok kişi yurtdışında AACSB akreditasyonuna sahip yüksek lisans ve doktora programlarında eğitim görmekte. Bu kişilerin lisans derecelerinin geçersiz sayılması, hem akademik kariyerlerini hem de uluslararası düzeyde tanınırlıklarını tehlikeye atmaktadır.
AACSB acil bir değerlendirme yapmaya ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin akreditasyon durumunu gözden geçirmeye çağırılmıştır. Bildiri de şu ifadeye yer veriliyor: “Eğer bu üniversite, siyasi müdahaleye açık biçimde kararlar almaya devam ederse, AACSB akreditasyonu tekrar gözden geçirilmelidir.” Tam metin ve uluslararası basına ait güvenilir haber kaynaklarının bağlantıları AACSB’ye iletilmiştir. Bildiri sahipleri, bu endişelerinin yalnızca İstanbul Üniversitesi yönetiminin yönetişim süreçlerine yönelik olduğunu; öğrencileri, öğretim üyelerini ya da üniversitenin genel akademik topluluğunu hedef almadığını vurgulamaktadır.
Olayın Muhtemel Sonuçları
İstanbul Üniversitesi'nde yaşanan bu olaylar, Türkiye'deki yükseköğretim sisteminin bağımsızlığı ve akademik özgürlükler konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. AACSB'nin bu konudaki tutumu, sadece İstanbul Üniversitesi için değil, diğer Türk üniversitelerinin uluslararası arenadaki itibarı için de belirleyici olacak. Eğer AACSB, İstanbul Üniversitesi'nin akreditasyonunu askıya alırsa, bu durum üniversitenin uluslararası işbirlikleri, öğrenci değişim programları ve akademik projeleri olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, bu durum diğer Türk üniversitelerinin de benzer sorunlarla karşılaşabileceği endişesini artırabilir.
Sonuç olarak, İstanbul Üniversitesi'ndeki bu gelişmeler, akademik çevrelerde yakından takip ediliyor. AACSB'nin alacağı karar, hem üniversitenin geleceği hem de Türkiye'deki yükseköğretim sisteminin uluslararası güvenilirliği açısından büyük önem taşıyor.