Kooperatif Skandalı: 3 Yıl Geçti, Evler Nerede? Şok İddialar!
Son Dakika

Kooperatif Skandalı: 3 Yıl Geçti, Evler Nerede? Şok İddialar!


25 September 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 25 September 2025

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik kooperatif yolsuzluğu soruşturmasında flaş gelişmeler yaşanıyor. Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eski İZBETON AŞ Genel Müdürü Heval Savaş Kaya'nın da aralarında bulunduğu 65 sanığın yargılandığı davada mağdurlar konuştu. Aradan geçen 3 yıla rağmen ortada evlerin olmaması, mağdurların tepkisini çekerken, davada yeni bir aşamaya geçildi.

Mağdurların Feryadı: 26 Yıllık Birikimimiz Buhar Oldu!

İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar ve mağdurlar katıldı. Mağdurların avukatlarından Nilgün Dağdelen'in müdahillik talebi kabul edilirken, Dağdelen soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Mağdurlar, yaşadıkları mağduriyeti dile getirerek, yıllardır bekledikleri evlerin akıbetini sordu. Bir mağdur, "26 yıllık birikimim gitti. 3 yıldır bekliyoruz, ortada ev yok. Bizleri kooperatif aracılığıyla dolandırdılar" şeklinde konuştu.

Hayalet Kooperatif İddiası ve Emlak Komisyonu Usulsüzlükleri

Avukat Nilgün Dağdelen, duruşmada çarpıcı iddialarda bulundu. Dağdelen, "Hayalet kooperatiflerin kurulduğunu" savunarak, "Aynı daire için birden fazla emlak komisyonu alınmış" dedi. Bu iddialar, davada yeni bir boyut kazandırırken, soruşturmanın derinleşmesi bekleniyor. Dağdelen ayrıca, kooperatiflerin işleyişindeki usulsüzlüklere dikkat çekerek, mağduriyetlerin giderilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.

Kooperatifler aracılığıyla konut sahibi olma hayali kuran vatandaşların yaşadığı bu mağduriyet, Türkiye'deki kooperatif sisteminin güvenilirliği konusunu yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, kooperatiflere üye olmadan önce detaylı araştırma yapılması ve güvenilirliğinden emin olunması gerektiği konusunda uyarıyor. Aksi takdirde, benzer mağduriyetlerin yaşanması kaçınılmaz olabilir.

İzmir'deki bu kooperatif davası, sadece mağdurların değil, tüm Türkiye'nin dikkatle takip ettiği bir süreç haline geldi. Davanın sonucunda adaletin yerini bulması ve mağduriyetlerin giderilmesi, benzer olayların yaşanmasının önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor.