Sakarya'da, 17 Ağustos 1999'da yaşanan ve binlerce insanın hayatını kaybettiği Marmara Depremi'nin yıl dönümünde duygusal anlar yaşandı. Depremde hayatını kaybedenler için düzenlenen anma programında sela okundu. Bu anlamlı tören, depremin acı hatıralarını yeniden canlandırdı ve kayıplarımızın yasını bir kez daha tutmamıza vesile oldu.

Depremin Acısı Unutulmadı

Marmara Depremi, Türkiye'nin yakın tarihinin en büyük felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçti. 17 Ağustos 1999'da meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem, başta Kocaeli, Sakarya, İstanbul ve Yalova olmak üzere birçok ili etkiledi. On binlerce insan hayatını kaybederken, yüz binlerce kişi evsiz kaldı. Depremin ardından Türkiye, büyük bir dayanışma örneği göstererek yaralarını sarmaya çalıştı. Ancak depremin izleri, üzerinden yıllar geçse de hala silinmedi.

Sakarya'da düzenlenen anma töreni, depremde hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla düzenlendi. Törende okunan sela, tüm Türkiye'nin yüreğini sızlattı. Sela, İslam geleneğinde vefat eden kişilerin ardından okunan ve onları anmak için yapılan bir çağrıdır. Bu nedenle, depremde hayatını kaybedenler için okunan sela, onların ruhlarına bir dua niteliği taşıdı.

Deprem, sadece fiziksel yıkıma yol açmakla kalmadı, aynı zamanda psikolojik travmalara da neden oldu. Depremi yaşayan insanlar, uzun yıllar boyunca bu travmanın etkisinden kurtulamadılar. Özellikle çocuklar ve gençler, depremin yarattığı korku ve endişeyi derinden hissettiler. Bu nedenle, deprem sonrası psikolojik destek hizmetleri büyük önem taşıdı.

Deprem Gerçeği ve Alınması Gereken Önlemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğu için deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Depremden korunmak için alınması gereken birçok önlem bulunmaktadır. Bunların başında, binaların depreme dayanıklı bir şekilde inşa edilmesi gelmektedir. Ayrıca, deprem öncesinde ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda bilinçli olmak da hayati önem taşımaktadır.

• Deprem çantası hazırlamak
• Bina güvenliğini kontrol ettirmek
• Deprem tatbikatlarına katılmak
• Bilinçli olmak ve panik yapmamak

Bu önlemler sayesinde depremin etkilerini en aza indirmek mümkündür. Unutmamalıyız ki, deprem öldürmez, bina öldürür. Bu nedenle, güvenli ve sağlam binalarda yaşamak, hayatımızı kurtarabilir.

Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Onların anısı, kalplerimizde yaşamaya devam edecek. Bu acı tecrübeden ders çıkararak, depremle yaşamayı öğrenmeli ve gerekli önlemleri almalıyız. Ancak bu şekilde, gelecekte yaşanabilecek benzer felaketlerin önüne geçebiliriz.