Boğaziçi Üniversitesi'nde Nurettin Yıldız'ın konferansı, büyük bir protestoya sahne oldu. Yıldız'ın geçmişteki tartışmalı ifadeleri nedeniyle öğrenciler tepki gösterirken, olaylar kısa sürede kontrolden çıktı. Gazeteci Murat Ağırel, protestolar sırasında bir gazetecinin darp edilerek gözaltına alındığını iddia etti. Bu iddia, İstanbul Valisi Davut Gül'ün açıklamalarıyla daha da karmaşık bir hal aldı.
Protestolar ve Gözaltılar
Öğrencilerin Nurettin Yıldız'ı protesto etmesiyle başlayan olaylar, polisin müdahalesiyle farklı bir boyuta taşındı. Murat Ağırel, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, gazeteci Can Öztürk'ün de darp edilerek gözaltına alındığını belirtti. Ağırel'in paylaşımı şu şekildeydi:
"Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrenciler, Nurettin Yıldız'ın konferansını protesto etti. Polis müdahale etti, öğrenciler ters kelepçeyle gözaltına alındı. Gazeteci Can Öztürk de darp edilerek gözaltına alındı. Valiliğin açıklamasına göre 97 öğrenci gözaltına alındı."
Vali Gül'den Açıklama: 97 Gözaltı
Murat Ağırel'in paylaşımına yanıt veren İstanbul Valisi Davut Gül ise, olayların farklı bir yönünü vurguladı. Gül, protestocuların güvenlik önlemlerini aşmaya çalıştığını ve polise fiziki müdahalede bulunduğunu belirtti. Vali Gül'ün açıklaması şu şekildeydi:
"Boğaziçi Üniversitesi'nde bugün, Nurettin Yıldız'ın konferansını engellemeye çalışan bir grup protestocu, çevik kuvvetin güvenlik düzenini aşmaya çalıştı. Protestocuların fiziki müdahalesi sonucu 13 polisimiz, yaklaşık 5 metre derinliğindeki inşaat çukuruna düşerek yaralandı. Olayla ilgili 97 kişi gözaltına alındı."
Tartışmalar ve İddialar
Olayın ardından Ağırel ve Vali Gül'ün açıklamaları arasındaki farklılıklar, kamuoyunda büyük bir tartışma yarattı. Gazetecinin darp edilerek gözaltına alınması iddiası, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü konularını yeniden gündeme getirdi. Valiliğin açıklaması ise, protestocuların şiddet eylemlerine başvurduğu ve polisin yaralandığı yönünde bir tablo çizdi.
Bu tür olaylar, genellikle toplumda farklı görüşlerin çatışmasına ve kutuplaşmaya neden olur. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki bu olay da, benzer bir etki yaratarak farklı kesimlerden tepkileri beraberinde getirdi.
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Nurettin Yıldız protestosu ve sonrasında yaşanan gözaltılar, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve protesto hakkı gibi temel konuları bir kez daha gündeme taşıdı. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, kamuoyu gelişmelerin yakından takip ediyor. Bu tür olayların, toplumda daha geniş bir diyalog ve anlayış ortamı yaratılmasına katkı sağlaması umulmaktadır.
