Özgür Özel'e Yumruk Şoku! Saldırganın İnanılmaz İfadesi Ortaya Çıktı!
Son Dakika

Özgür Özel'e Yumruk Şoku! Saldırganın İnanılmaz İfadesi Ortaya Çıktı!


04 May 20255 dk okuma14 görüntülenmeSon güncelleme: 17 June 2025

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sırrı Süreyya Önder'in cenaze töreninde hiç beklenmedik bir saldırıya uğradı. Selçuk Tengioğlu isimli bir şahıs, Özel'e yumruk atarak büyük bir şaşkınlık yarattı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saldırganın gözaltına alındığını duyururken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlatıldığını açıkladı. Peki, bu saldırının ardındaki neden neydi? Saldırganın ilk ifadesi olayın seyrini değiştirecek gibi görünüyor.

Saldırganın Şok Eden İfadesi

Saldırgan Selçuk Tengioğlu'nun ilk ifadesi, olayın vahametini daha da artırdı. Tengioğlu, ifadesinde "CHP'den yemek kartı istedim, vermediler. Ben de kızdım. Saldırı niyetim yoktu. Gördüğümde sinirlerime hakim olamadım." şeklinde konuştu. Bu açıklama, kamuoyunda büyük bir şaşkınlık ve tepki yarattı. Bir yandan siyasi figürlere yönelik şiddetin kabul edilemezliği vurgulanırken, diğer yandan saldırganın motivasyonu tartışma konusu oldu.

Güvenlik Zafiyeti Tartışmaları

Olayın ardından güvenlik zafiyeti tartışmaları da alevlendi. Avukat Mücahit Birinci, TGRT Haber yayınında yaptığı açıklamada, "Çok ciddi bir güvenlik zafiyeti var. Allah korusun başka bir aletle yaklaşsaydı daha vahim olaylar yaşanacaktı. Muhakkak koruma sayısı artırılmalı. Kader iki gün arayla korumanın ne işe yaradığını gösterdi bize" ifadelerini kullandı. Bu sözler, siyasi liderlerin korunması konusundaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi.

  • Saldırganın geçmişi: Saldırgan Selçuk Tengioğlu'nun 2004 yılında iki çocuğunu öldürdüğü belirlendi.
  • Soruşturma: Olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı.
  • Siyasi tepkiler: Saldırıya tüm siyasi partilerden kınama mesajları geldi.

Bu tür olayların yaşanmaması için alınması gereken önlemler ve siyasi liderlerin güvenliğinin nasıl sağlanacağı konuları, önümüzdeki günlerde daha da yoğun bir şekilde tartışılacağa benziyor. Bu üzücü olay, siyasi arenadaki gerginliğin ve nefret dilinin ne denli tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gösterdi.