TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Şırnak Üniversitesi'nde yaptığı konuşma, Alevi dernekleri ve federasyonlarının ardından DEM Parti'nin de sert tepkisine yol açtı. Kurtulmuş'un sözleri, özellikle Alevi vatandaşlarımızın hassasiyetlerini derinden etkiledi. DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu, yaptığı yazılı açıklama ile Kurtulmuş'un ifadelerini eleştirdi ve "Başta Aleviler olmak üzere bu ülkede yaşayan tüm ezilenlerin hafızası ve hassasiyetleri, bizim de hassasiyetimizdir" dedi.

DEM Parti'den Sert Eleştiri: Tarih Acıları Onarmalı

DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu, Kurtulmuş'un Şırnak Üniversitesi Konferans Salonu'nda yaptığı konuşmada yer alan, "Bir başka ittifak ise Anadolu topraklarını baştan aşağı zulümle inleten Şah İsmail'e karşı Yavuz Sultan Selim ile İdris-i Bitlisi'nin yapmış olduğu bir büyük ittifaktır. 1514'te Çaldıran'da o ittifakımız Anadolu'daki Müslüman toplulukların başının daha dik bir şekilde dolaşmasına, esenlik ve birlik içerisinde birlikte var olmasını sağlamıştır" şeklindeki ifadelerine tepki gösterdi. Komisyon, bu ifadelerin özellikle Aleviler başta olmak üzere, tüm ezilenlerin hafızasını ve hassasiyetlerini incittiğini vurguladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Tarihle Yüzleşmek, Barışla Gelecek Kurmak İçindir. Geçmişin karanlık gölgeleriyle yüzleşmek, ancak hakikatin ışığında mümkündür. Tarih, kimsenin övünç vesilesi, bir başkasının sus payı olamaz. Yüzlerce yıl önce yaşanmış acıların bugün methiye gibi sunulması, toplumsal hafızayı incitir. Oysa tarih, ayrıştırmanın değil, onarmanın imkânı olmalıdır."

Komisyon, tarihin ayrıştırma değil, onarma aracı olması gerektiğini vurgulayarak, geçmişte yaşanan acıların bugün methiye gibi sunulmasının toplumsal hafızayı incittiğini belirtti. Ayrıca, tarihe dair yapılan her yorumun, kimliklerin, inançların ve halkların varoluşunu görerek, yaşanmış acılara saygı göstererek, birlikte onarıcı bir hafıza kurma sorumluluğuyla söylenmesi gerektiğinin altını çizdi.

"Barış Tüm Ezilenlerin Eşitliğiyle Mümkündür"

DEM Parti, toplumsal barışın ancak herkesin eşit ve özgür yurttaş olduğu, acıların ve sevinçlerin ortaklaştığı, farklılıkların tehdit değil zenginlik sayıldığı bir zeminde mümkün olabileceğini vurguladı. Açıklamada, "Barış ve demokratik bir toplumun inşası, yalnızca belli kesimlerin değil; başta Aleviler, Kürtler, kadınlar ve emekçiler olmak üzere tüm ezilenlerin eşitliği ve özgürlüğüyle mümkün olacaktır" ifadelerine yer verildi.

Komisyon, bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan şeyin, sözün yaralamadığı, aksine iyileştirdiği bir ortak dil; birlikte insanca, kardeşçe ve eşitçe yaşama umudunu besleyen bir toplumsal hafıza olduğunu belirtti. Halklar ve İnançlar Komisyonu olarak, bu toprakların tüm renkleriyle eşit yurttaşlık temelinde, barış içinde bir arada yaşama iradesini savunduklarını ve bu iradeye gölge düşürecek her sözün ve tutumun karşısında olduklarını bir kez daha ifade ettiler.

Açıklamanın Etkileri ve Toplumsal Yansımaları

DEM Parti'nin bu sert tepkisi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle sosyal medyada konuyla ilgili pek çok yorum yapıldı. Kurtulmuş'un sözlerinin Alevi toplumunda yarattığı rahatsızlık ve DEM Parti'nin bu konudaki hassasiyeti, önümüzdeki günlerde siyasi arenada daha fazla tartışılacağa benziyor. Bu tür açıklamaların, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmemesi ve diyalog ortamının korunması büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, farklı inanç ve kimliklere sahip vatandaşlarımızın bir arada huzur içinde yaşaması, ancak karşılıklı saygı ve anlayışla mümkündür.