02 Mayıs 2025 Cuma

Yenidoğan Çetesi Davasında Şok Gelişme! Kimler Serbest Bırakıldı?

İstanbul'da görülen ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran "Yenidoğan Çetesi" davasında önemli bir gelişme yaşandı. Bebek acil hastalarını özel hastanelere yönlendirerek haksız kazanç elde etmek ve bebek ölümlerine neden olmakla suçlanan 58 sanıktan 10'u, mahkeme kararıyla tahliye edildi. Bu karar, dava sürecinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Davanın Arka Planı ve İddialar

Dava, İstanbul'da bazı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde meydana gelen yüksek ölüm oranları üzerine başlatılan soruşturma sonucunda açılmıştı. İddiaya göre, bazı sağlık çalışanları ve hastane yöneticileri, acil durumdaki bebekleri önceden anlaştıkları özel hastanelere sevk ederek, bu hastanelerin yenidoğan ünitelerinde tedavi görmelerini sağlıyordu. Bu sevkler karşılığında ise haksız kazanç elde ediyorlardı. Ancak, sevk edilen bebeklerin birçoğu, bu hastanelerde hayatını kaybediyordu. Soruşturma sonucunda 29'u tutuklu toplam 58 sanık hakkında dava açıldı.

Tahliye Kararı ve Gerekçesi

Davanın son duruşmasında mahkeme, tutuklu sanıklardan 10'unun tahliyesine karar verdi. Tahliye gerekçesi olarak, sanıkların delilleri karartma veya kaçma şüphesinin bulunmaması ve tutukluluk hallerinin devamının mağduriyet yaratacağı gösterildi. Tahliye edilen isimler arasında doktorlar, hemşireler ve hastane yöneticileri bulunduğu belirtiliyor. Mahkeme, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, davayı ileri bir tarihe erteledi.

Davanın Muhtemel Etkileri ve Sonuç

Yenidoğan Çetesi davasında verilen bu tahliye kararı, kamuoyunda farklı tepkilere neden oldu. Bazı kesimler, tahliye kararını adaletin tecelli etmesi olarak değerlendirirken, bazıları ise bebek ölümlerinden sorumlu tutulan kişilerin serbest bırakılmasını büyük bir adaletsizlik olarak görüyor. Davanın ilerleyen aşamalarında, yeni delillerin ortaya çıkması ve tanıkların dinlenmesiyle birlikte, olayın tüm boyutları aydınlatılmaya çalışılacak. Bu davanın sonucu, Türkiye'deki sağlık sektöründe önemli değişikliklere yol açabileceği gibi, benzer olayların yaşanmasının önüne geçilmesi açısından da büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, bebeklerin yaşam hakkı en temel insan haklarından biridir ve bu hakkın korunması için her türlü önlemin alınması gerekmektedir.

İlgili Haberler